Son dakika…İsrail’den ortalığı karıştıran Golan kararı…Tepki yağıyor: Sabotaj, fırsatçılık…

Arap ülkelerinden İsrail’e kınama

Arap ülkeleri, İsrail hükümetinin Suriye’nin işgal altındaki Golan Zirveleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınadı.Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Tel Aviv hükümetinin Golan Zirveleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınayarak bunun, bölgede daha fazla gerginlik ve tırmanışa yol açacağını vurguladı.

BAE’nin akabinde Suudi Arabistan da İsrail hükümetinin bu kararını kınayan bir açıklama yaptı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in bu adımını, Suriye’ye yönelik bir “sabotaj” olarak nitelendirdi ve Golan’ın, Suriye’ye ilişkin Arap toprağı olduğunu vurguladı.

Katar da Binyamin Netanyahu hükümetinin Golan Zirveleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınayarak, İsrail’in kelam konusu adımını Suriye topraklarına yönelik yeni bir atak olarak değerlendirdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik hücumlarını durdurması ve memleketler arası kararlara uyması için yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.

Irak Dışişleri Bakanlığı da İsrail’in Golan Zirveleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınadı. Kelam konusu kararın, milletlerarası hukukun ve meşruiyet kararlarının açık bir ihlali olduğu kaydedilen açıklamada, Irak’ın, Suriye’nin toprakları üzerindeki tam egemenliğini yine kazanma haklarına dair sabit ve destekleyici tavrını teyit ettiği belirtildi.

Al Jazeera ise İsrai’in planının ‘fırsatçılık’ olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.

İsrail, Golan Tepeleri’ndeki nüfusu iki katına çıkarma planını onayladı

İsrail, Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletiyor. İsrail hükümeti, Golan Tepeleri’ndeki İsrailli nüfusu iki katına çıkarma gayesini içeren planı kabul etti.İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, savaş ve Suriye’ye bakan yeni cepheyi göz önünde tutarak Golan’daki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma dileğiyle hareket ettiği aktarıldı

İşgal altındaki Golan Tepeleri’nde ve birebir bölgedeki Katsrin yasa dışı yerleşimindeki demografik büyümeyi teşvik planına 40 milyon şekel (yaklaşık 11,2 milyon dolar) ayrılacağı belirtilen açıklamada, Netanyahu’nun, “Golan’ın güçlenmesi İsrail’in güçlenmesidir. Bu, şu devirde bilhassa değerlidir.” sözlerine yer verildi.

Suriye’de 27 Kasım’da şiddetlenen çatışmaların akabinde 8 Aralık’ta 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle eş vakitli, İsrail ordusunun Suriye’ye hücumları arttı.Rejim ordusundan kalan askeri altyapı ve imkanları imha etmeye başlayan İsrail ordusu, Suriye toprağı olan Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletti.

Golan Zirveleri civarındaki tampon bölgeye giren İsrail ordusu, işgali daha ileriye taşıyarak başşehir Şam’ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokuldu.İsrail, Suriye’ye ilişkin Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail ile Suriye ortasında 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Mutabakatı ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sonları belirlenmişti.

İsrail, Suriye’nin Lazkiye ve Tartus vilayetlerine şiddetli hava hücumları düzenledi

İsrail’e ilişkin savaş uçakları, Suriye’nin Lazkiye ve Tartus vilayetlerinde çok sayıda askeri noktaya hava atakları düzenledi.Uçak gözlemevinden alınan bilgiye nazaran, İsrail’e ilişkin savaş uçakları, ülkenin batısındaki Lazkiye ve Tartus vilayetlerinde çok sayıda askeri noktayı hava akınlarıyla amaç aldı.

Lazkiye ve Tartus’taki, 32. Hava Savunma Alayı, 107. Askeri Karargah ile Hıreysun, Harab, Mıserhin ve Ballutiyye köylerindeki askeri karargahlara ve mühimmat depolarına akınlar yapıldı.

Tartus’ta yer alan Hıreysun köyüne düzenlenen hücumda şiddetli patlamalar meydana geldi. 8 Aralık’ta Baas rejiminin çökmesinin akabinde İsrail, askeri imkanları yok etmek emeliyle Suriye’de yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen, Şam’da HTŞ lideri Şera’yla görüştü

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed eş-Şera (Ebu Muhammed el-Culani) ile Suriye’deki son gelişmeleri ele aldı.Suriye’deki süreksiz hükümet kaynakları tarafından verilen bilgiye nazaran, Suriye’de Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin akabinde birinci kere Şam’a giden Pedersen, burada HTŞ lideri Şera ile bir ortaya geldi.Şera, görüşmede, BM Güvenlik Kurulu’nun (BMGK) 2254 sayılı kararının güncellenmesi ve ülkedeki mevcut gerçekliklere uygun hale getirilmesi gerektiğini belirtti.Suriyelilerin problemlerini ele almak için süratli ve tesirli bir işbirliğine muhtaçlık olduğunu kaydeden Şera, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, tekrar inşasına ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasına odaklanılması gerektiğini vurguladı.

İsrail, Gazze’de yerinden edilmiş sivillerin barındığı okulu vurdu: En az 20 meyyit, 35 yaralı

Uluslararası kamuoyunun yansısına karşın Filistin’deki katliamlarına devam eden İsrail, Gazze Şeridi’nde bir kere daha yerinden edilmiş sivilleri maksat aldı. Lokal yetkililerden edinilen bilgilere nazaran, İsrail ordusu Han Yunus Şehri’nde bulunan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı’na (UNRWA) ilişkin bir okula yönelik atak gerçekleştirdi. Atakta ortalarında çocukların da bulunduğu en az 20 kişi hayatını kaybederken, 35 kişi de yaralandı. Yaralıların Gazze Şeridi’ndeki hastanelere kaldırıldığı bildirildi. Hücum sonrasında yaşanan dehşet anları ise amatör kameralara yansıdı.

İsrail ile Suriye’de devrilen Esed rejimi ortasında saklı işbirliğini gösteren evraklar ortaya çıktı

İsrail istihbaratı ile Suriye rejimi ortasında saklı bir bağlantı kanalı olduğunu gösteren evraklar, Esed ailesi iktidarının sona ermesinin akabinde gün yüzüne çıktı.”Çok gizli” olarak nitelenen dokümanlar, Suudi Araştırma ve Yayın Şirketinin 1980’de Londra’da kurduğu ve o tarihten bu yana Londra’dan yayın yapan haftalık El-Mecelle Dergisi tarafından yayımlandı.

İsrail ile Suriye ortasındaki işbirliği sisteminin ortaya konulduğu evraklar, “Musa” kod isimli bir İsrail casusunun Suriye askeri başkanlarına gönderdiği iletileri içeriyor ve bu bildirilerin Suriye İstihbarat Şefi tarafından Ulusal Güvenlik Ofisine iletildiği belirtiliyor.

Belgelerin ortaya koyduğu en dikkat alımlı konu ise “Suriye ordusu ile İsrail ortasında Rusya’nın himayesi altında bir iletileşme mekanizması”nın olması.