2 çocuk annesi Unsur Kuleli, 9 yıllık eşi minibüs sürücüsü İsmail Demirci’den şiddetli geçimsizlik nedeniyle 1 yıl süren davadan sonra 27 Ocak’ta Aydın 1’inci Aile Mahkemesi’nde boşandı. Mahkeme, biri 9 oburu 10 yaşındaki çocukların velayetini annelerine verdi. Dava sürecinde eşini daima rahatsız ettiği gerekçesiyle hakkında 3 sefer uzaklaştırma kararı verilen İsmail Demirci, boşanmalarının akabinde da peşini bırakmadı. Boşandıktan 4 gün sonra eski eşinin kasiyer olarak çalıştığı markete giden Demirci, baltayla saldırdı. İçerideki müşteriler panikle kaçışırken, Kuleli’nin balta isabet eden sağ elinin 1, sol elinin ise 4 parmağı koptu. Etraftakiler, bayanı marketten çıkarıp, vefattan kurtardı. Polis gruplarınca gözaltına alınan Demirci ise tabirinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
DAVA SONUÇLANDI, 18 YIL MAHPUS İSTENDİ
Ambulansla Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Unsur Kuleli, birinci müdahalenin akabinde Denizli Pamukkale Üniversitesi Mikro Cerrahi Servisi’ne sevk edildi. Demirci’nin kopan sol elinin 4 parmağı, 6 saat süren ameliyatla yerine dikildi. Kuleli’nin sağ elinin kopan serçe parmağı ise kurtarılamadı. Soruşturmanın akabinde İsmail Demirci hakkında ‘tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs’ kabahatinden 13 yıldan 20 yıla kadar mahpus cezası istemiyle Aydın 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 15 Kasım’da görülen karar duruşmasında tutuklu sanık Demirci’ye, indirimsiz 18 yıl mahpus cezası verildi.
‘EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM’
İlke Kuleli ise İsmail Demirci’ye verilen cezayı az bulduğunu belirterek, avukatı aracılığıyla üst mahkemeye itirazda bulunacağını söyledi. Demirci’ye en ağır cezanın verilmesini isteyen Kuleli, “Olay, tasarlanmış bir biçimdeydi lakin 18 yıl mahpus cezası aldı. Hiçbir halde indirim de yapılmadı ancak daha fazlasını bekliyorduk. Olayın üzerinden yaklaşık 10 ay geçti. Bu müddette, tedavim için daima Denizli Pamukkale Üniversitesi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’ne gidip, geldim. Her hafta hastane yollarındaydım. Çocuklarıma vakit ayıramadım. Zira evvel kendi sıhhatimi düşünmek zorundaydım. Ruhsal olarak güçlü durmak zorundaydım. 2 çocuğum var. Onlar için kendimi ruhsal olarak hiç bırakmadım. Kendimi bıraksaydım asla toparlanamazdım. Çocuklarım için her vakit güçlü durmak zorundayım. Her şeye ve herkese karşın yaşamak hoştu. Bu süreçte çocuklarımla hayatıma devam etmeye çalışıyorum. Çok kuvvetli süreçlerden geçtim hala daha tedavilerim sürüyor. Sol elimi biraz kullanabiliyorum ama sağ elimi hiç kullanamıyorum. 5 Ekim’de 3’üncü operasyonu geçirdim. Birkaç ameliyat daha geçiririm, diye düşünüyorum” dedi.
‘HAYATIM KARARDI, ONUNKİ DE KARARSIN’
Kendisine atılan iftira ve argümanları ispatladığını belirten Kuleli, “Bir bayan olarak bunları burada anlatmaktan utanıyorum. Uygunsuz saatlerde 186 kere telefonla konuşmalarım olduğu söylendi. Evet, arkadaşım G.Ç.’nin telefon çizgisi babasının üzerine kayıtlı olduğu için arkadaşımla konuşuyordum, bunu da ispatladım. HTS kayıtlarında rastgele bir şey çıkmadı. Bu sav, ceza indirimi alması için yapılan bir durumdu. Zati hakim de indirim vermedi. Benim hayatım karardı, onunki de kararsın istiyorum. Yaşadıklarımın daha fazlasını yaşasın, istiyorum” diye konuştu.