TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 22 bin 104 lira olarak belirlenen 2025 yılı minimum fiyatına ait açıklamalarda bulundu.
Atalay, “Bu kararı bizim kuruldaki arkadaşlarımız verecek dedik. Minimum fiyatla yaşayanlar versin dedik. Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz. Sendikanın olduğu yerde ikramiye olur, yol olur, yemek parası olur, toplumsal hak olur. Bir sayıya nazaran ülkemizde 8 milyon minimum fiyatlı var. Bundan 5 sene önce taban fiyatı biz bu düzeyde konuşmuyorduk. Şu anda ülkenin yarısı minimum fiyatla çalışıyor. Yani minimum fiyat belirleme fiyatıydı şu anda geçim fiyatı oldu. Onun için bu fiyatla geçinemeyenler kederlerini anlatsınlar dedik” tabirlerini kullandı.
Atalay, şöyle devam etti:
“Arkadaşlarımız 29 bin 583 lira talepte bulundu dedik. Bunu açıkladık. Bir hafta geçti, dendi ki cuma olacak, perşembe olacak, dün akşam oldu. 3 toplantı oldu, komisyon başkanı burada. 3’ünde taraflar bizim önümüze bir sayı getirmediler. İnsanca yamayı mümkün kılacak bir meblağda olmalı dedik. Taban fiyat pazarlık konusu yapılmamalı diye tabir ettik. Bizim dışımızda en büyük iki konfederasyonla DİSK ve HAK-İŞ’le bir toplantı yaptık. Staj mağdurları sorunu var, taşeronun sorunu var, beşerler emekli ediliyor. Bunların yerine bir adam aldığınız vakit 1-2 senede onların kabiliyetini sağlayamazsınız demelerine karşın emekli olmaya devam ediyorlar. Biz bununla ilgili Türkiye’nin her yerinde sendikalarda biz de 81 vilayette, bölgelerde mitingler, panellerde 17 kere hareket yaptık. Ankara’da 20 Ekim’de 150 bin arkadaşımızın katıldığı, TÜRK-İŞ üyelerinin de olduğu bir miting oldu. 1.5 aydır Meclis’te 2025 yılı bütçesiyle ilgili görüşmeleri sizlerle birlikte takip ettik. Emeklilerle ilgili yasal düzenleme bekledik. Vergiyle ilgili bu 15 sene evvel minimum fiyatın 15 katıydı, şu anda 5 katına düştü dedik. Düzenleme muhtaçlığı var dedik. Biz 12 ay çalışıyoruz dedik. Bununla ilgili de hiçbir şey olmadı.
Maalesef dün akşam bize haber verdiler, toplantı var dediler. Biz bu toplantıya katılmayacağız dedik. Bu minimum fiyatla ilgili 50 yıldır komite yapılıyor, ben bilgisini vereyim, son 30 yıldır 6 kere oy birliği ile karar alınmış. 22 sefer de imzalamamışız. Dün akşam da dedik ki gitmiyoruz toplantıya. Sayıdan haberimiz yok, olamayız burada dedik. Hükümet ve patron birlikte oluyor, istediği kararı çıkarıyor. Biz buna katılmadık. Burada en kolayı sendikacıları, personelleri yıpratmanın manası yok.
Dolar şöyle oldu, euro bu türlü oldu diyorlar. Pazarda, markette bunu görmüyoruz. Geçinmekte zorlanıyoruz. Emeklinin de derdi var, taban ücretlinin de düşüncesi var. Bu fiyat yıllık da olsa 6 aylık da olsa kabul edilebilir bir yanı yok. Sendikacılar yasama değil, yürütme değil, yargı değil. Gördüğünü, yaşadığını anlatmak durumunda.
Komisyon adil değil ve antidemokratik, adil olmayan komiteye bir daha TÜRK-İŞ olarak katılmayacağız.”